21 Ocak 2008 Pazartesi

gozlerle konuşma sanatı



GÖZLERLE KONUŞMA SANATI


İnsan ruhunun giriş yeri gözlerdir.Gözler ruhların sır kapısı olarak hep aynı dili konuşur. Gözler,diller gibi kelimeleri hece hece üretmez.Gözler estetiğin ve ahengin birleştiği noktada birleşip anlam kazanır.Gözlerin bu özelliği taşıması sebebiyle cümleleri bir anlam bütünlüğünde karşısındakine aktarır.Sözler gerçek olmayabilir,sözler her şeyi ifade edemeyebilir ama gözlerin içindeki anlam ve manalar insanın ruhuna yansıtır.Ruh sadece gözlerin içindeki manada kendini bulur.Ruhun etkilendiği en güzel göz,bakınca yürek yakan gözdür.Herkesin gözü yakmaz yüreği.Yüreği yakan gözler sadece ve sadece yüreğindeki asaleti ruhunda taşıyandır.Asalet sonradan kazanılamayan değerler diyalektiğinde yer alan değişmeyen özdür.Bütün insanların yaratılış amacı bu özde gizlidir.Gözler ruhun aynası olarak hep kendini ele vermiştir her zaman; konuşurken gözlerimin içine bak deyimi de buradan gelmiştir.Gözler insanın duygularını yansıtan bir araç olarak deşifre edici bir özellik kazanır.Günlük hayatta gözler daha çok samimi ilişkilerde belirginleşip anlaşılır bir dil gibi kullanılır her zaman.Sevgi,paylaşma,eşitlik ve yardımlaşma gibi sosyal değerler gözlerin konuşma dili ile gelişip pekişmiştir çoğu zaman.Artık gözlerle konuşma zamanındır saf ve masumane bir endam ve naz ile.Zihnimizde oluşan olumlu düşünceleri,anlatamazsak bile bazı durumlarda insanlara en azından duygularımızı gözlerimizle ifade edebilmenin yollarını aramalıyız.Gözlerin konuştuğunu ifade edebilseydi diller,bin bir çeşit konuşulmazdı kelimeler.GÖZLERLE KONUŞMA SANATININ İNCELİKLERİGözler ile bakma alıştırmaları yapılmalı:Gözler insan düşüncelerini karşısındaki insana veya varlıklara anlatmadan önce kendi kendini eğitmesini öğrenmeli,bir ayna karşısında çeşitli duygu ve düşünceleri gözlere aktararak kendi gözlerinin konuşma dilini geliştirmeli.Gözlerin çevresindeki dokular ile hareket etmesi sağlanmalı:Gözün çevresindeki dokuları,gözleri çevirim noktasında ritmik olarak ayarlanarak hareket edilmesi alıştırılmalı.Gözler,yüze yakışmalı:Gözlerin ne ifade ettiği,yüzün mimik hareketiyle uyumlu şekilde hissedilmesi sağlanmalı.Gözün konuştuğu dil ile,yüz mimik hareketinin anlamları aykırılık taşımamalı.Gözler kelime olarak değil,kelimeler bütünlüğü olarak bakış oluşturmalı:Gözler anlatmak istedi duygu ve düşünceleri karşısındakine bütünsel anlam ve mana olarak aktarabilmeli.Gözler,ışığın modunu ayarlamasını bilmeli:Gözler,bulunduğu yerin ışığın yüksek ve düşüklüğüne göre kendini ayarlamalı.Yada çok fazla ışıkta bakış daha canlı gözükeceğinden,enerji kaybı olabilir.Cansız olan ışıkta ise göz,göz altı ve yüz mimik üçlemesi beraber kullanılmak zorunda kalınır.Gözler yapay olmaktan uzak kalmalı:Gözlerin bakış tarzı doğal olabilmeli.Yapay bakışlar kendini deşifre eder.Fakat gözlerle bakma sanatı geliştirilirse yapaylık artık doğallığa bırakacaktır.Normatif olmasa da yeri geldiğinde yapay bakış ortamı olsa da,doğal bakış verilebilmeli.Gözler ortamına göre,baskın bakış şeklini kullanabilmeli:Girilen ve içinde bulunan ortamın havasına göre bakış şekli oluşturulmalı.Karşımızdaki insanı sorgulayacak biçimde bakılması önlenmeli.Gözlerin konuştuğu bakış esnek olabilmeli:Gözler baktığında zamanı ayarlamalı,fazla bakış insanları rahatsız edebilir.Gözlerle verilecek iletiler verildikten sonra bakış kesilmeli yada dalgalı bir şekilde bakış geliştirilmeli.Gözler rahatsızlık vermemeli:Bazı insanlar baktıklarında rahatsızlık verir.Gözler insanları rahatsızlık vermek için bakılmamalı,gözler sadece dille verilemeyecek mesajları verebilmeli yada gözler konuşulan dile yardımcı olmalı.Gözler pozitif enerji dağıtabilmeli:İnsan pozitif duygular içerisinde olduğunda,pozitif enerji insan gözüne yansır.Gözler bunu çevresinde kullanmasını bilmelidir.Gözler ile konuşma sanatının bütün yönleri bilindiğinde,kelimelerin anlatamadığı yada vurgulamadığı tüm düşünceleri gözler söylemekten aciz kalmaz.Gözler ruhun ayna görevini görür.Gözlerin yalan konuştuğu sadece ağlamayla olur.Bazen ağlamak insanları sömürmek için kullanılan bir araçtır.İnsanları kelimeler ele vermese bile,aslen gözler insanları ele verir.Bazı insanlar gözlerini gözlükler ile saklamaları bu yüzdendir.Gözlerin estetik değeri sanatsal ifadelerle anlatılamaz.Yaratanın gözlere yüklediği mana insan vucudunun hiçbir yerinde bile yoktur.İnsanlar sadece anladığını yorumlar,anlamadığını yorumlamakta zorlanır.Gözlerin esrar yönü de bundan ibarettir.İnsanların en büyük aşkı gözlerdir.Gözler aşık olunacak en güzel organdır.Gözlerin bir bakışı bile insanı cezp eder.Kimi insanlar sırf gözlerin içindeki manaya hayran kalıp evliliklerini yapmışlardır.İnsanı etkileyen en önemli organın göz olması şaşırtıcı değildir.Gözler insanları kıskandırır.Gözleri güzel insanların bakışına tutuşmak insan doğasındandır.İnsanın dış görünüşünde gözlerin anlattığını hiçbir vucut hatları anlatamaz.Gözlerdeki ince ve etkileyici ışınlar,nazarı bile meydana getirir.Gözlerin bu yönü insanlarda ısı ışınlarının (radyasyon) olduğunu kanıtlamıştır.Gözleri güzel olandan değil,insanın gözü güzel olmayandan korkulmalıdır.

19 Ocak 2008 Cumartesi

metafizik uzmanı ve psikanalist-yazar Gökhan Hani

METAFİZİK UZMANI VE PSİKANALİST-YAZAR***GÖKHAN HANİ***
1978 yılında Diyarbakır(merkez)da doğdu.1996 ve 1997 yılları arasında Diyarbakır da haftalık yayınlanan Roj(gün)gazetesinde metafizik,felsefe ve bilimsel makaleler yayınladı.1997 ve 2001 yılları arasında Merkezi kanada da bulunan uluslararası özel metafizik akademisinde(uzaktan bilgisayarlı eğitim) 4 yıl teorik ve pratik(international special metaphysics academy) metafizik ve yeni ontoloji(varlıkbilim) eğitimi alarak ruh fenomenolojisi (Görüngübilim),ruh çözümlemesi ve içsezi esinleri adlı tezleriyle Kanada'da eğitim alarak metafizik uzmanlık unvanı'nı aldı.Parapsikoloji alanında K.K.T.C de özel eğitim alarak psikokinezi dalında tez yayınladı.Türkiyede de ayrıca Diyarbakır Dicle üniversitesi iktisadi ve idari bilimler fakültesi Büro yönetimini birincilikle ve Eskişehir Anadolu üniversitesi İşletme bölümü mezunudur.Türkiye'nin ve K.K.T.C.'nin çeşitli il ve ilçelerinde metafizik, parapsikoloji, bioenerji, telepati ve empati teknikleri,radyastezi,yoga-meditasyon ,rüya tabiri sanatı,manyetizma,hipnotizma,nazar,iç ve dış sezi(önsezi)geliştirme teknikleri,ses tonuyla kişilik analizi,fotoğraf gözlemlemeyle ruh çözümleme,sebepsiz ruhsal sıkıntıların bilinmeyen hastalıklara dönüşme nedenleri,uyku bozukluklarının teşhisi,sinirsel hastalıklar,tik ve konuşma bozuklukları,aşk ve sevgi sorunları,sinirsel ve istemsiz el-ayak titreme hastalıkları,pozitif ve negatif enerji dengelenmesi(Aura,Çakra),psikanalizm,aldatılma ve ihanetten kaynaklanan ruhsal travmalar,sebepsiz terleme ve el soğukluğu,özgüven sağlama ve başarı sanatı,aşırı zayıflama yada aşırı kilo alma problemleri,evlilik problemleri,sebepsiz baş ağrısı,saç dökülmesi,gülme hastalığı,herhangi bir şeye konsantre ve motive eksikliklerinden kaynaklanan aşırı dalma ve dikkatsizlik,panik atak,okb,manik depresif ,psikoz,histeri,sosyal fobiler,depresyonun kaynağı,sebepsiz mutsuzluk ve huzursuzluk,kekeme,kanser,otizim ve çocuk hastalıkları,korku ve kaygı polemikleri,aşırı esneme ve uyku hastalığı,şifalı bitkiler anatomisi,bel ve sırt ağrıları teşhisi,sivilce ve siyah noktalar ve yüzü güzelleştirme sanatı konuları hakkında brifingler vererek çeşitli seminerler düzenledi.Dünyada ve türkiyede yayın yapan birçok ulusal televizyon,radyo,gazete ve dergide metafizik,yeni ontoloji,bioenerji,ruh çözümlemesi,rüya tabiri,nazar ve deprem konularında açıklamalarda bulundu.Metafizik uzmanı Gökhan hani geliştirdiği spiritüal-varyasyon ve kozmik varyasyon sendromu çalışmasıyla insan vücudun da biriken negatif enerji analiz haritasını çıkardı.Bu çalışmasıyla modern tıp'ın çözümleyemediği yüzlerce hastalığın teşhisini yaptı. Türkiyede ilk defa Nazar Olgusunu Evrensel anlamda,bilimsel olarak inceledi. İnsan gözünde biriken ısı ışınlarının(Radyoloji)Alfa(sarsıcı),Beta(yıkıcı-kırıcı)ve Gama(yakıcı)özelliklerini madde üzerine akımını laburatuvar ortamında gözlemleyerek bilimsel tez olarak kitap haline dönüştürdü''Her Yönüyle Nazar Tahlili''Metafizik uzmanı ve Araştırmacı yazar Gökhan Hani;yeni geliştirdiği''Devinimsel Kozmik Dalga Işınım Enerjisi''adını verdiği DEPREM TEORİSİYLE tektonik depremlerin Evrendeki ısı ve ışık kaynağı olan Güneşteki Hidrojen gazının sıkışıp patlamasıyla açığa çıkan kinetik enerjiyle yeryüzündeki kırık fay hatlarının harekete geçtiği tezini oluşturdu.Ayrıca''BİLİMSEL FİLTRE''yöntemini ile Büyük depremleri 24 saat önceden algılayabilme sisteminiyle depremlerin önceden öğrenebilme tezini uluslararası platformlarda yayınladı.Şuan uluslararası deprem kuruluşları """DEVİNİMSEL KOZMİK DALGA GÜCÜ ÜZERİNDE ÇALIŞMALARA BAŞLADI"""

***www.google.com arama portalına girerek "metafizik uzmanı gökhan hani" yazarak çalışmaları hakkında daha geniş bilgi alabilirsiniz.